mektup-iki
Sevgili Şukufe, Her sene kasım ayı böyle mi oluyordu bu şehirde hava hatırlamıyorum, bu sene kızıl saçlı ve hırçın cazibeli bir kadın gibi..okşayan güneşi kadar tersleyen soğukları eksik değil..ama nerdeyse hiç ağlamadı biliyor musun..yağmursuz bir şehir, gözyaşı olmayan bir kadın kadar sert, katı ve kuru hissettiriyor..bir önceki gün bahardan rol çalan bir gün yaşıyorken bir sonraki gün kar yağdı ertesinde ise yine masmavi ve güneşli bir gök selamladı bizi.. bugün oğlumla yürüdük deniz kenarında..bir haftadır yürüyüşlerimi yapamadım ve nasıl bir hasret oldu bu anlatamam..bir ani ölüm, bir yas, bir hayatın görevlendirmesi bir destek olma çabası içinde geçti günler..sana yer kalmıyor günün içinde olaylar o kadar doluyor ve seni çağıran ağızlar o kadar çoğalıyor ki..olsun diyorsun ve bütün bunlara bir köprü gözüyle bakıp yeniden kendi yoluna çıkacağın anı demliyorsun içinde..yani ben öyle yapıyorum..yıllardır öyle yapıyorum..köprüler bazı zamanlar yol kadar uzuyor biliyorsun..ama s...