12

"Dışardan dikkatini dağıtacak hiçbir şey kalmayınca sonunda kendi varliğindan keyif almaya başladı. Ve bu duyguyu fevkalade buldu."   Koku filminden bir alıntı.

İnsanın kendi varlığından keyif alması. Kulağa ne kadar hoş ve anlamlı gelse de yeterince anlayabildiğimizi düşünmüyorum. Biz modern toplum insanları keyif veren maddeler, olaylar durumlar akınına maruz bırakılarak bu duygunun dış kaynaklı olurluğuna, ancak dışarıdan bulunacağına inandırılmış zavallılarız.
Asla içeriye bakma. Asla kendine bakma diyemeyeceği için ,kendine bak, kendini bul, kendini tanı söylemlerini içini boşaltarak ve gerçek manasından çok uzak yerlere fırlatıp üzerimize sahte "anlam arayışı" guruları boca ederek konuyu saptırmanın kolay yolunu da bulmuşlar. Kimler mi? Kimin bu durumdan çıkarı varsa..
Kendi varliğindan keyif almak, var olmanın güzelliği. Bunu kendi mağrana, kovuğuna, siper yerine kapanıp tüm dikkat dağıtıcılardan seslerden görüntülerden güzel yada çirkin bulduğun herşeyden arınarak uzaklaşarak yapabiliriz. Peki bu mümkün mü? Yani işin arınma aşamasından da önce bunu gerçekten istiyor muyuz, diyelim istedik böyle bir yer var mı ? Bu yeri bulabiliyor muyuz. Diyelim var bulduk, oraya gitmeye yani tüm dikkat dağıtıcı modern zaman rüyasının çeldiricilerinden uzaklaşmaya niyetimiz gayretimiz o mağaraya gitmeye cesaretimiz var mı. Hadi bir de imkanımızı soralım. Malum sadece düş görmüyoruz ayağımızı da bağlamışlar.
Varlığından keyif alacak mısın? Kendinle gerçekten buluşmak istermisin?
İşte bunların similasyonları da bu yaşadığımız zamanın dünyasını rüyasını kurgulayanlar tarafından yapılıyor.
O yüzden hatırlayalım " buldum demez erenler"

devam edeceğim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

selam Mardin

mektup-iki

kentsel dönüşen yaşlanıyor