13

Sütlü kahvemiz ile temiz ve soğuk bir sabaha başlarken aklımızdan neler neler geçiyor.
Varlığından keyif alma halini düşünüyorum yine. Çocuklarda var bu galiba net gözlemleyebileceğimiz. Yalın olarak kendi halini yaşayabilen bir çocuk bu keyfi güzel yaşıyor ve hatta hissettiriyor çevresine tabi rikkatli bir gözlemciyseniz.
Böyle bir hal için ne gerekli. İnsanın kovuğuna sığınıp kendiliğini yaşması bir adım bir temel sadece. Orda kalmak değil mesele. İnsan diğer insanlarla kurduğu canlı münasebetler ilişkiler ile varlığının keyfini coşkusunu güzelliğini yaşayabiliyor ancak. Çünkü bizim birbirimizde kalan böyle bir bağımız var.Yaradılıştan.
Kutsal, görünmüyor değil görme niyetiyle yapılacak eylemlere bağlı bir üst algılayış haline ayan oluyor.
Değişen çevre bilgi ya da durum değil, mertebeniz, yaşananlara insanlara bakış mertebeniz. Bu da olgunlaşmayla ilgili ama elmanın dalda durarak olgunlaşması gibi değil.
Meşakkatli yolculuklar eylemler gerektiriyor. Malum bütün hikayelerde masallarda yol ve yolculuk vardır.
İnsan mahallesinden çıkmadan da çok uzun ve öğretici yükselten bir yolculuk yapabilir. İnsanla temas kurması bir kişi bile olsa yeter ve gerek koşul.
Bu nedenle günümüz modern zaman insanlarının manevi arayışlarını samimi ve gerçek bulmuyorum. Biz sadece ekmeğimize şimdi hangi tadda farklı bir şey sürülecek derdindeyiz. Birey olmak bireysel yaşam o kadar abratıldı ki atomize insanlar olarak dağılduk.
Bir artı bir evlerde yaşayan bir tek insan bir işine bir meşgalesine kendini kaptırıp biricik hayatının ve kararlarının bozulmasına tahammülü olmayan bireyimiz ne arayabilir ne bulabilir. Birileri güzelce oyalayabilir ama.
Aile olmanın basit bir yaşam destek hattı ya da mecburiyet ya da gelenek olduğunu zannederken tarihin bir yerinde kaybedilmiş simya olduğunu farkettiği esnada asıl acı yaşanacak ve geri yürümeye başlayacağız.
Ailemizi arayacağız.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

selam Mardin

mektup-iki

kentsel dönüşen yaşlanıyor