7

Herkes yanımda üzüldüğünü saklamak için çok fazla çaba gösteriyor ve bu beni daha çok üzüyor. Kimseye yük olmadan atlatamayacağım bir hastalık bu biliyorum. Kendime yüküm ayrı. Kanser olmak diye bir şey vardı biliyordum. Bunca yıldır işine gücüne bakan düzgünce bir hayat yaşayan sıradan bir adamım. İşim gücüm kendi seçimim. Mutlu olduğum yerde ve zamanda çalışmak beni hep mutlu etti. Pazardan yorgun üşümüş acıkmış bazen bitkin ve bıkkın döndüğüm günler yine de nispeten az olurdu. Seviyordum ticareti. Anlattım ya sana yeğenim daha ilkokulda köyde başladım şeker satarak. İstanbulda tutundum. İstanbul beni tutmuş mu hiç bakmadım. Dışarda olmak kendi ufak tezgahında olmak..İnsanlar gelip geçer önünden. Gelir bir çorap alır. Sen sanki hizmetin en hasını yapmış gibi sevinince şaşırır... Şaşırsın. Ben dünyanın tozuna değil yürüyen ayaklarına baktım. Yaş bu yaş elbet bir şey bulacak normal tabi. İsterdim ki gideyim bir odaya uyuyorum diyeyim çekeyim bütün yükünü bu hastalığın bitireyim öyle çıkayım insan yanına. Üzülüyor çoluk çocuk, hanım. Kardeşlerim de öyle..Hani bu hastalığı az çok bilirdim de bununla nasıl yaşanır yanındakilerle nasıl paylaşılır derdi onu bilmezdim hala da bilmiyorum yeğen. Elbet geçecek öyle ya da böyle. olmadı biz geçip gideriz bu dünyadan. Allah var der sabrederim . Acıyan canımı da biraz susturabilsem. Konuşmaya mecalim yok yeğen hadi sen geç, çay iç, ikram yapsınlar.
..
Dayım kansermiş. Yanına vardım. O konuştu ben dinledim. Konuşamadım. ne denir bilemedim. Geveledim, geveledim. Laf sızdı yanağımdan sadece.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

selam Mardin

mektup-iki

kentsel dönüşen yaşlanıyor