9
Elindeki metreyi sıkı sıkı tuttarak annesine çevirdi yüzünü. Kocaman gözlerine tezat küçük ağzını sımsıkı kapatmış inatcı bir yüz ifadesiyle baktı. Küçük bir erkek çocuğunun elinde metre görmek seni şaşırtmadı tabi biliyordun ki çocukların elinde mümkünse tehlikeli ve ilginç olan her eşyayı görmek olasıdır. Kolay mı üç evlat dört torun geçti hayanın tam oratsından.
Minibüs yolun bütün çukurlarını kıvrımarını tümseklerini içeriye taşıyarak hızla gidiyor ve camlar çamur kaplı. İneceğin yeri bilmiyorsun kaçırma telaşı var içinde biraz da geç mi kaldın acaba. Saat kaç ? Kimsenin kolunda saat yok elinde telefonu olan bir gence sorsan.Metreye takılıyor yine gözlerin.
Sarı metal şerit metre.
Onun elindeydi. Hayır bu küçük odaya istediğiniz yatak odası sığardı bak işte ölçmüş biçmiş hesaplamış. İnatcı yeşil gözleri. Bu çocuk gibi sımsıkı kapatırdı ağzını o anlarda. Hiç bir zaman o odaya o yatak odası sığmadı. Çünkü o gitti. Sen başka bir sokağa saptın.
Kısacık bir an ömrünce geçti zamanlı zamansız gözlerinin önünden. Kısacık bir an ömrün oldu kocaman dolpdolu hayatın içinde. Hah burası işte şu kırmıız tabelalı dükkan anımsattı ki gelmiştin ineceğin yere.
Evladım inecek var deyip zarif ayakların üzerinde dikilince yeşil mantona baktı bir an o iri gözleriyle çocuk. Sanki ölçecek gibi metrenin ucunu tuttu. Basamaklardan inerken aklından elini acıtmasa bari gibi bir cümle buhar bulutu olup havaya karıştı. Hava nasıl sağuk. Minibis ne hızlı gitti. Bu sokak evet şurdan dönecek çu koca çınar ağacının yanından. Fırın var hemen yanında gideceği yerin. Yeşil mantona daha bir sarıldın üşüdün..Hadi bakalım dedin yürürken.
Minibüs yolun bütün çukurlarını kıvrımarını tümseklerini içeriye taşıyarak hızla gidiyor ve camlar çamur kaplı. İneceğin yeri bilmiyorsun kaçırma telaşı var içinde biraz da geç mi kaldın acaba. Saat kaç ? Kimsenin kolunda saat yok elinde telefonu olan bir gence sorsan.Metreye takılıyor yine gözlerin.
Sarı metal şerit metre.
Onun elindeydi. Hayır bu küçük odaya istediğiniz yatak odası sığardı bak işte ölçmüş biçmiş hesaplamış. İnatcı yeşil gözleri. Bu çocuk gibi sımsıkı kapatırdı ağzını o anlarda. Hiç bir zaman o odaya o yatak odası sığmadı. Çünkü o gitti. Sen başka bir sokağa saptın.
Kısacık bir an ömrünce geçti zamanlı zamansız gözlerinin önünden. Kısacık bir an ömrün oldu kocaman dolpdolu hayatın içinde. Hah burası işte şu kırmıız tabelalı dükkan anımsattı ki gelmiştin ineceğin yere.
Evladım inecek var deyip zarif ayakların üzerinde dikilince yeşil mantona baktı bir an o iri gözleriyle çocuk. Sanki ölçecek gibi metrenin ucunu tuttu. Basamaklardan inerken aklından elini acıtmasa bari gibi bir cümle buhar bulutu olup havaya karıştı. Hava nasıl sağuk. Minibis ne hızlı gitti. Bu sokak evet şurdan dönecek çu koca çınar ağacının yanından. Fırın var hemen yanında gideceği yerin. Yeşil mantona daha bir sarıldın üşüdün..Hadi bakalım dedin yürürken.
Yorumlar
Yorum Gönder