günlük-1

Deneyelim mi ?
 Günlük yazmayı diyorum...zor tabi her gün kendinle buluşup hoşbeş etmek. hayır canım hoş beş etmek değil her gün buluşma kısmı..insan en az zamanı kendine ayırıyor, bunu yılların sonunda anladım.oysa hep derdi kendiyle değil mi insanın..belki sadece benim öyle..ama yok bakıyorum bir çok yazan çizen bunu konuşuyor.. 
 Neyse. 
 Bugun kendimi tebrik ederek başlıyorum satırlarıma. ( ne eski bir kalıp "satırlarıma başlarlen"..satır kelimesi nedense pek az kullanılıyor artık..belki satırın kendisi daha çok kullanıldığından..yada satır satır yazılmadığından kısacık bir iki cümle ile iletişildiğinden..itişilir gibi..ah neyse) 
 Benim gibi uykusever biri için oldukça erken bir saatte kalkıp planladığım sabah işlerimi yapıp yürüyüşe çıktım.hem de bir saat yürüdüm deniz kenarında.isterim de yapamam gurubundan olan bu eylemi daha sık yapmaya niyet ediyor ve kendimi kutluyorum. hayır şartlar bunu yapabilmem için çok uygun eh bende sabah temiz havada (maskeye rağmen) sakince denizin maviliğine baka baka kulağımda sevdiğim müzik yürümek istiyorum ama yapamıyor daha doğrusu yapmıyordum. demek ki yeterince istekli değilmişim.peki bu istek yükselişi nerden kaynaklandı diye soruyorum hemen ki sonucu değiştiren sadece bu gibi duruyor, sanırım sıkıldım. 
 Kilomdan, hareketsizliğimden, istediğim bir şeyi dahi yapamıyor olma etiketinden, mahrum kaldığım güzelliklerin sırf ben öylece durduğum için gözümün önünde geçip gitmesinden,hayatımın takılı plak gibi aynı yerde dönüp durmasından.. duruyor olmaktan en çok..sıkıntı insanı harekete geçirirmiş.. 
 Şimdi başka günlük işlerim için ayrılıyorum burdan. bakalım bu günlük yazma işini de yapacak mıyım? 
 Kafamdakileri (gerekli gereksi) bir çok cümleyi dökecek daha iyi bir ortamım olmadığına göre yapsam iyi olur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

selam Mardin

mektup-iki

kentsel dönüşen yaşlanıyor