Kayıtlar

Mart, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ramazan-29, arefe günü ve hzr-13

  bitiş.. başlangıçları sever insan..zor gelir hani bir şey başlamak ama yine de enerjisi daha yüksektir ve başlamanın kendine has bir zevki vardır..aykut ertuğrul' un kitabının adındaki gibi " başlangıçların sonsuz mutluluğu" sarar insanı..güzeldir velhasıl..belki o nedenle başlayıp devamını getiremediğimiz yarım yamalak işlerle dolu sepetlerimiz..ille sonunu mu getirmeli o da yarı konu bunu sonra konuşuruz..lakin bir de bitişler vardır..daha önemlidir demiyeceğim ama önemlidir..bir şeyin nasıl bittiği nasıl yaşandığından daha fazla iz bırakır belkide..bir işin, bir ilişkinin, bir sürecin hatta bir ömrün güzel yahut anlamlı bir sonu bulması az şey mi? işte bir bitiş günündeyiz..mübarek bir ay inanlar ve hissedenler için bu senenin Ramazan ayı bugün nihayete eriyor..29 gün boyunca yaşanan bir şey..29 günlük bir şey midir peki? hani sezenin şarkısı var ya "dört günlük bir şey"...  geriye bir şey kalır ya..belki de ileriye çook ileriye dağılır o kalanlar..neler ka...

ramazan-27

  yorulduk..ben öyle hissediyorum en azından.. gündem zaten yoruyor çok hemde..hadi başını oradan kendine çevireyim diyorsun orda sanki dinlenmek ne kadar mümkün..mübarek ayın son günlerindeyiz..bu ayın da kendine has bir yorgunluğu yok mu..sonuna doğru hissedilen bir garip yorgunluk..ufaktan başlayan bayram telaşı da belki..ama bende yok o telaş  :)) ah nerde o eski bayramlar ne telaşlar ne koşturmacalar ne kalabalıklar sofralar kurulmalar kalkmalar gitmeler gelmeler çaylar meyveler tatlılar hoş geldin güle güleler iyi bayramlar bayramlar bayramlar...o günlere nispetle o kadar sakin ki bugünler..azaldık ve değişti pek çok şey..iyi yanları da eksik yanları da var işte..neyse bugün sahilde yürüdüm..güzel kokularla karşıladı beni sağolsun ağaçlar çiçeklenmiş salmış mis kokularını..koku mühim mesele çok mühim.. böyle..selametle..

ramazan-26

Kadir gecemiz mübarek olsun..dua eder dua beklerim.. yolu bir şekilde bir vakitte buradan geçen herkes için nasıl diliyorsanız gönlünüzce olsun diyorum zira bilen var.. seni, senin kıymetini, senin gönlünden geçen senin bile haberdar olmadığın şeyleri bilen var..biz de O nu biliriz inşallah.. selametle.

ramazan-25

  Bugün okuduğum bir yazıda şöyle diyordu  " bazen bizim için en iyi şeyler o kadar da muhteşem görünmeyebilir..tutarlı bir şekilde uygulanan sadelik hayatınızı değiştirebilir. "  üzerine çok uzun ve çeşitli yönlerden yazılabilir..sade olsun diye sadece şunu diyeyim tutarlı olacağın o sadeliği kendine göre seçmek de çok basit bir fark yaratır.. bir de şunu hatırlayıp not edelim " istikrarlı hayal hakikattir" :) valla gaye su akyol diyor ki bende katılıyorum.. selametle.

ramazan-24

  bütün gün hasta olmanın hakkını veren bir şekilde baygın gibi yattım..başım ağrıdı, boğazım da..halsizdim..hayatın tadının tam olarak kaçtığı bir gün..hatta hayat kaçtı gitti bugün benden :)) olur bazan olsun ne yapalım..akşam gereken tedaviyi uyguladım gerisi zaman..vakti dolmadan insanın başından hiç bir şey gitmez..ve bir daha hatırlayalım kaybetmediğin sürece varlığını bilmediğin şeylerle nasıl bir nimetin içinde olduğunu bilmeyen insanlarız..kii sağlık bunların en başında geliyor..sağlık olsun dilerim hepimize.. selametle

ramazan-23

  üzerinize afiyet, şifayı kapmışım..yorgunluktan ziyade bu beni benden aldı..iftar davetim güzel geçti.. ve böylece başlasın bayrama doğru günleri..varsa birazcık sevinç kırıntısı bir yerlerde birbirimize ikram ederiz umarım.. kendine iyi bak..ortam hastalığa çok müsait.. böyle.

ramazan-22

  son hafta..camilerde elvada kasideleri okunuyordur..elveda demek nasıl iç acıtıyor..ağlarım her seferinde dinlerken..artık son tanelerindeyiz günlerin..tek tek düşecekler sonsuzluk denizine..geldiği yere geri dönen kaybolmuş olur mu..olmaz ya..ama ne olur.. dün bir arkadaşımla konuşurken lafı geçti yine, ölecek olduğumuzu bilmek yaşamaya engel değil..biteceğini bilmek de başlatmaya ya da başlamaya..mesele baş ve son değil belki..biz oraya pek takıldık..aradaki zamanlar vakitler anlar gözden nihan oldu..henüz o aradaki yerdeyiz ölmediğimize göre.. yarın iftara misafirlerim var inşallah..nasip olursa bir selamlık da olsa geliriz.. ha bak belki bu gece o gece hani aranılan var ya olabilir yani..söyleyene değil söyletene bak :) selametle.

ramazan-21

  kızımın bazı yakın arkadaşlarıyla kurdukları watsap grubunun adı "birlik-beraberlik"   :)) ilginç bir espri anlayışları var..ben olsam daha eğlenceli bi isim bulurdum ne de olsa kız kankalar..neden diye sordum ama inan anlamadım..az önce mutfağa çayını almaya gelen oğluma dedim ki ramazan deyince aklına ilk ne geliyor; birlikte olmak ailecek beraber olmak kalabalık olmak dedi..birlik  olmak, bir olmak, biri bulmak gibi  kelimeler dolaştı durdu zihnimde çayımı yudumlarken.. biz ne kadar zaman önce böyle parçalı olduk ki bu kadar hasret kalıyoruz acaba bu kavrama..ya da ne kadar bir birlik hali gerçekten mutmain kılar kalblerimizi hayatlarımızı..toplum olarak zaten eski bir anı gibi oldu içi boş bir heykelcik..önünde durup anıp arıyoruz kaybolan ruhunu..hayaletini bulsak ona bile sevineceğiz yani..toplumsalından bireyseline manevisinden maddisine kadar BİR ve birlik hali özlenen vuslatı aranan ama olamayan bir şey.. şimdilik bu kadar olsun yirmi BİRinci yazı.. s...

ramazan-20

diyor ki Erdem Beyazıt; Biz var mıydık? Belki de hiç olmadık Belki de bu dünyada Biz yansımaydık sadece. güzel adam..o güzel adamın yanında, göle yansıyan dolunayın beyazlattığı süt gibi bir gecede, gece böceklerinin iç sızlatan senfonisi eşliğinde dinliyorum bu şiiri..var mıydık sahi..geçtik mi bu dünyadan..sen benim hayatımdan ben senin hayatından geçtik mi..geçerken hiç mi kesişmedi yollarımız..beni kollarına alıp rengarenk rüyalarımı da  yanıma koyup çocukluğumun mis gibi uykusuna yatıran kimdi..şiire bulanmış gecelerin sabahında mavi göklerin neşesini çiçek buketi gibi baş ucuma bırakan...mis gibi biçilmiş çimen kokularını pencere önlerine serpeleyen...temmuz öğlen güneşinin sarı sıcağını eğrelti bir kapı ardında bırakıp gölgeli ve serin büyük mutfakların sakin demli yer sofrasına minder çeken..kimdi bilmiyorum..başkasının anlattığı hikayedeki adı bile olmayan tip -bak karakter demiyorum, ben miydim...belki de seni anlattığım bütün hikâyelerin kahramı yapan bendim ve kaybettiğ...

ramazan-19

  dün dediğimizi tekzip eder gibi olacak mı tam bilemiyorum ama bazan birden bire olur dediğimiz şeyler aslında birden bire olmaz..çok önceden başlamış olan bir şey, ki insan neyin başladığını genelde o şeyler olup bittikten sonra anlar, son raddesine geldiğinde aha deriz birden şu oldu.. olan her şey olurken anlaşılmaz..evet bir tepki vermek gerekiyordur bazan öyle uzun uzadıya düşünmek için zaman yoktur ve gereğini bilerek ya da bilmeyerek yaparız..yaptığımızın el hak ne kadar doğru olduğunu da çook sonra anlarız..yine de birinden miras bir bilgi var ki o da şu; ortada büyük bir şey oluyor gibiyse daha büyüğü bakmadığın yerde oluyordur..asıl olay hep başka yerdedir sakın unutma..meydan meydana geleni saklamak için sahne de olabilir yani.. bunu daha önce yazmışmıydım bilmiyorum tekrar ise de tekrar olsun..şöyle ki, evinde daralınca pencereni açar ya da dışarı çıkar hava alırsın..ama dışarıda daralınca dışarıda hava olmayınca ne yapar insan..mide bulandıran bir koku sarmışsa, toz d...

ramazan-18

  birden bire olur..her şeyiniz olan dünya hiçbir şeyiniz olur..bazan böyle birden bire iklim değişir buz çağı olur..soğur kalbin..düşüncelerin uzanmaz tutmaz kavramaz. dünya gözünden büsbütün, yok daha beter paramparça sonsuz uzay boşluğuna doğru kayıp gider..küçülür koyu siyah bir sessizliğe boğarak seni..bazan olur..birden bire olur..bütün herşey şişme balondan gibi havasını kaçırır ve söner..boşalır anlam zannettiğin o dolu ve kavi sandığın her şey..içindeki boşluğa mı yuvarlanırsın yoksa boşluğu görür kenarından bakıp mide bulantısından kurtulmak için kendini aşağıya mı atarsın bilemem.. ama  olur bazan böyle köprünün tam orta yerinde yani tam da yolu yarılamışken, vuslat şurada az ileride bekliyorken belki muradın kılığında birden durursun..ne ileri gitmek ister ayakların ne geri..hatta baksam ayaklarımın altında köprü falan olmadığını göreceğim biliyorum diye gözlerini kapamaya meyleder sımsıkı yumarsın göz kapaklarını ..yine de tam orada köprünün tam ortasında bilirsin...

ramazan-17

" hayal kurmayı öğrenmek bir adaya kaçmaktır..edebiyat bu dünyaya mecbur olmadığını kendine yeni bir dünyayı tahayyül yoluyla kurabilme imkanı veren bir alan ..bu yüzden edebiyata kaçıyoruz beklide" diyordu bir söyleşisinde Ercan Kesal..katılıyorum tümüyle.. ramazan ayı doğası gereği bir şeylerin yerini ve önemini değiştiriyor..herkesin kendincedir bu durumu..mesela ben kitap okuma rutinimi değiştiriyor, biraz da bilinçli bir kararla uzak duruyorum yoğun edebiyat okumalarından zira bu ara her anlamda iyi geliyor diye düşünüyorum..ama özledim o kaçışları bunu da not düşeyim dedim.. bugün şunu düşündüm..pandemi günlerinin belirsizliğinde insanlar yapıp bitirdikleri(!)  işlerle kendilerini sakinleştirdiler diye bir tespit duymuştum.. biz belirsizliğe pek dayanıklı canlılar değiliz..o zorlu psikolojide dayanıklı durmak için çapa attığımız bir iş olmalı ki başı sonu belli olmalı..yani mesela evde ekmek yapmak..başı sonu belli ürünü görüyor tamamlanma duygusunu tatmin ediyorsun..bö...

ramazan-16 ve hzr-11

  ve bir gün daha biter..hatta bir hafta daha..geldik pazar gününün akşamına..bahar günü..dün çok yoğun geçmişti benim için..bugün dinlenmek için yürüyüşe çıktım :) bu da böyle bir tür dinlenme.. çok güzel ılık bir havada, deniz kenarında ve bol çiçek kokulu bir yürüyüş insana iyi gelmez mi, ruha ferahlık, gönle şifa olmaz mı..olur elbet..çok şükür..ağaçların çiçeklenen dallarına bakıp dedim ki kendime geçici olmak güzel olmaya engel değil hatta tamda bu nedenle güzel olmalı insan, olabildiğince kendi güzelliğinin kemaline varmalı...bak bir mevsim bile sürmeyecek ömürlerinde tabiatları gereği olabilecek en güzel ve tam hallerine erişmenin neşesini yaşayan şu çiçeklere..işitenin kalbine neler fısıldıyor ne şen şakrak gülüyorlar kimbilir...yaşama sevinci, var olma neşesi bu..biz böyle güzellikleri seyretmekten haz alıp latif haller yaşıyoruz ya insan olarak, diyoruz ki sonra rabbim bize ikram etmiş..belki de ikramı da kendinden kendine..bizim hallerimizin güzelliğini seyreden kim? bi...

ramazan-15

  :) çok güzel bir akşamdı. ziyadesiyle memnunum ve çok şükür diyorum..ama ve lakin mutluluğun bedeli var..en azından yorgunluk.. akşam görüşürüz.

ramazan-14

  dün gece dolunay çok güzeldi gördün mü? kulaklığımı takıp, güzel bir klasik müzik ayarladım..elimde kahvem..pencerenin önünde oturdum ona bakarak..ılıktı..sanki ilk yaz gecesi..bazı anları anlatmak pek mümkün değil en azından benim için..bişi oldu kalbime ruhuma hatta bedenime iyi gelen bişi..sonra müziği kapatıp sadece geceyi dinledim..sadece şu anı yaşamak için bile doğmuş olabilirim dediğin anlar var mı..zamanın düğüm attığı anlar.. bugün kitaplığa koyduğum ve unuttuğum bir defter dikkatimi çekti..türlü çeşitli notlar aldığım defterlerden..her şey yazılı..market için liste de yapılacak işler de bir alıntı ya da duyuntu cümlede..hatta o an içimden gelip yazdıklarım dahi..işte öyle bir yazıya rastladım..yaklaşık sekiz sene önceden bir mektup gibi düştü önüme..yazımı yine zor okudum çünkü akış halinde yazdığım yazıları okumak gerçekten zor berbat yazıyorum..çözebilirsem belki buraya da yazarım..zaman makinesi aramaya ne hacet..biz zaten zaman içinde oradan oraya gezinen yolcular ...

ramazan-13

  " Ruhunda kalbine yar olabilecek nur var mı"  Mesnevi şerhi cilt 3. Sabahları çocuklar gidip namazı da kıldıktan sonra bir kaç sayfa okuyorum mesnevi şerhinden..bal mı desem şarap mı süt mü su mu hepsi mi öyle bir şey..kalbinde kilitli bir oda vamış da gidip onu usulca açan görünmez bir el satır aralarından çıkıyormuş gibi..sonrası mahrem. bugün anlatmak istediğim kuran kursu macerama gelirsek :) efendim çocukluğumda yaz tatillerinde o kısa süreli kuran kursuna gitme macerası bende de bir kaç kez oldu ama maksat hasıl olmadı..ilk gençlikten sonra batında bağ devam etse de zahirde oldukça isyankar ve uzak durduğum meseleler oldu manevi alem ve din konuları..yıllar ve yollar sonrasında o temas yeniden kuruldu..eski bir dostla yolda karşılaşmışsında eve doğru beraber yürümüşsün gibi.. çok okumaya çok dinlemeye başladığım bir dönem ve açlık, kaçırdığımı telafi etme telaşı..öyle şeyler..neyse..aklımda hep ben niye okuyamıyorum bu kitabı sorusu..yani bu utanılacak bir eksiklik, b...

ramazan-12

  Ruhlarımıza iyi gelmeyen bir yaşam koşusu bu..bedenlerimize o kadar çok dikkat etmeler falan da o açlığın bir nebze kapanacağını umma ahmaklığı..hayır beden önemsiz değil ama zarf mı mazruf mu..ikisi de..ruha iyi gelen gıdalar var...mesela sanat..bu zaten ilk basamak..güzellikle bağ kurmak..sanatın her dalı bir yol isteyen istediği yoldan yürüsün..mesela sohbet..arkadaşlık..ruha iyi gelen bir şey..mesela tabiat..doğada olmak ama doğal olarak ona tabii olarak yani özne değil nesne olarak..mesela hikmet...mesela manevi bir düşünce alemi..mesela dua..insan teslim olmaya meyilli yaratılmış..kolayca unutabilmesi ve ünsiyet kurabilmesi ( ki unutamasa alışamaz ) ( bkn. insan kelime kökü) bundan..teslim olmak için bunun koşulu gibi sanki bu hali..ve teslim olmanın türlü çeşidini dünya aleminde görüp gerekli acıları ve yanılgıların verdiği ızdırabı çektikten sonra asıl teslimiyet yerini belki daha iyi fark ediyor..teslim olacağı tanrısı olmayanların en büyük acısı belki de biraz bu büyük ...

ramazan-11

  Eşzamanlılık diye bişi kesin var..birbiriyle alakası olmayan hiç bir şey yok alemde..lakin bazı alanlarda daha  kuvvetleniyor o bağ...okyanusda olmakla okyanusun içindeki bir adanın çevresindeki mercan kesifleri üzerinde olmak gibi..nerden esti bu diyeceksin..şöyle..az önce biraz blogları dolaştım okudum takip ettiklerimiz falan..aynı duygu ve anlatım frekansı dolaşıyor..üstten baksan sanki herkese aynı ruh hali veya düşünce iklimi giydirilmiş gibi..neyse böyle bir şey işte.. efendim dün hiç yazasım yoktu ama özlemek kelimesi de dilimde dolanıyordu ordan bir kuple bırakıp gittik..bugün biraz çaya banarak yazasım var sanki bakalım neler gelecek.. bugün şunu düşündüm mesela..oruç bu sene özellikle çok hafif yani hiç acıkma ya da susama olmaksızın geçiyor benim açımdan..kahvaltı-akşam yemeği formu ki bu malumdur, bu sıra moda beslenme şekli :)) ama oruçlu haldeki duygu durumumla iftar sonrası yemek-çay-kahve bünyeyi işgal ettikten sonraki duygu durumum çok farklı oluyor..hayır ...

ramazan-10

Belki de insanın hamuruna bazı duygularda katıldı..mesela özlemek..ne kadar acı, zor ve istenmeyen bir duygu gibi olsa da buna da ihtiyacımız var..özlemenin de beslediği bir yanımız , kenarımız var.. bu kadar.

ramazan-9 ve hzr-10

  sofra bir iktidar alanıdır diye düşünüyorum..bunu sonra anlatırım fakat şimdi normal yayın akışımıza dönelim:) efendim ne diyorduk..ramazan diyorduk çağrışımları diyorduk yani ben kendi kendime öyle bişiler sayıklıyordum..ve tabii ki iftar mevzusu olmadan olur mu ki mütemmim cüzü olayın :)) her hangi bir yemek sofrasından farklı iftar sofrası..aslında biz bunun kültürünü oluşturup yine manasını geçen bir madde haline getirmişiz o da ayrı bir konu ya yine de farklı..çünkü ne yiyorsan ye yalnız ya da kalabalıklarla ol başka bir duygu ve tad var o kesin..en çok da sevinç ve neşe..:))sevilmez mi yaa.. ben evimde iftar yapmayı seviyorum ilk tercihim bu olur..davetlere icabet etme şartı olmasa gitmem hani..tamam çok güzel özellikle de seçtiğin insanlarla kafa dengi buluşma ortamında bunu yaşamak ama kardeşim benim kendimce bir düzenim ritüelim falan var. :) ama tabi bu da kırılması gereken bir kireçlenme alanı bak..her türlü ortamın şamarını ve muhabbetli okşamasını yaşamak lazım..özel...

ramazan-8

  gecikmiş bir yazı çünkü tahmin edileceği üzere iftara davetliydik ve eve gelmemiz bu saati buldu(00.00).. birlikte yenilen yemeklerin belki de en güzeli..çok güzel bir akşam yaşadık çok şükür..bununla ilgili de söylenecek söz çok tabi ki..yufka gibi açarız bu mevzuyu ama bu başlayan günün akşamında inşallah :)) fragman niyetine olsun, adet bozulmasın..akşama görüşürüz inşallah.. o vakte kadar selametle. :)

ramazan-7

mimozalar vardı ellerinde.. yanlarından geçerken mis gibi kokusunu içime çektim..bir grup kadın..sarı sarı buketler sarkıyor kollarının arasından..belki adadan geliyorlar ..olası çünkü.. adada mis gibi mimozalar açtı demişti geçen biri..gitmek istedim..belki dedim..içimden geçenlere bir cümle daha eklemiş oldum, hızla geçip gitti cümleler..ardında kaldı ama o mis mimoza kokusu.. şimdi değil diye mırıldandım ve kulaklığı taktım..dünyadan kopuş birinci aşama..sevdiğim müzik notaları içime akarken yavaş yavaş ayakların yerden kesilmesi..sonra akış haline gelen bir yürüme eylemi..farkında bile olmadan yaptığın zaman o şeyi akış haliymiş ya..farkında bile olmadan yaşadığımız hayat akışta mı yani..sorma şimdi sadece yürü..ramazanda yürüyüş yapmak demek ki böyle havalarda çok daha güzel ve mümkünmüş..yoksa gereğinin dışında efor sarfetmem..niye..ne gerek var.. deniz uysal..insanlar da mı öyle sanki..her şey sakin..belki de ben öyle kurguluyorum..hayatın ne kadarı bizim kurgumuz bilmiyorum..be...

ramazan-6

  Dün mübarek ayın bendeki çağrışımları üzerinden gitmek istediğime karar vermiştim..çok güzel bir yorum gelmiş dünkü yazıya okuyun derim..neyse ordan ilhamla bu gece " teravih" diyelim.. yalnız önce bugün yine şahane güzel bir hava vardı..yani güneş ve açık gökyüzü anlamında..öyle olunca yeldir yepelek ( bu kelimeyi kullanmayı çok istiyordum oh kullandım rahatladım :) ) öğlenden sonra çıktık. ama sahilde dolaşırken hafiften buz gibi esintili kafa darbeleri aldığımdan mıdır nedir bilmem başım ağrıyor..çayımla kendime gelmeye çalışıyorum ama bakalım..bugün bostancı-suadiye taraflarında yürüdük değişiklik oldu..özlemişim o tarafları da bunu fark ettim..neyse efendim.. benim çocukluğumdan kalma öyle şen eğlenceli ya da ciddi herhangi bir teravih anım yok..çünkü hiç gitmedim sanırım..annemin buna fırsatı yoktu kadıncağız vardiyalı çalışmaktan ve evi çocukları için koşturmaktan böyle bir manevi hayat yaşamaktan yoksundu..babam ise kendince katılabildiği kadar ki o da ağır işçi ola...

ramazan-5

  dünkü hissiyat kapının maviliklere açılması ve güneşin yeniden her şeyi renklere boyamasıyla dağıldı..insan bazen kendisine bile küsüyor dedi Ayşe yorumda..ve ben o an dedim ki evet ya dünkü halimin temelinde benle ilgili mesele..ve bugün aldım kendimi parka götürdüm..buraya yakın geniş bir park alanı var boşlukları çok olanlardan..ah nasıl güzeldi hava..mis gibi bahar kokulu..masmavi deniz ve gök..yeşile niyetlenmiş tomur tomur ağaç dalları..o kuru kırık uzanışlarında gebe kadın neşesi yoksa bende bişi bilmiyorum..velhasıl yürüttüm kendimi öyle sade sessiz..barıştık..:)) biraz "ramazan" deyince aklıma gelen çağışımları yazarak ilerlemek istedim..mesela ilk çağrışım "sahur" sahur ki o efsunlu vakit..ilk anım taaaa yüzyıl öncesinden yani çocukluğumdan:))) yok şaka o kadar yaşlı değilim..ama belki 5 -6 yaşlarım sanırım gece aralanan gözlerim ve annemle babamın küçük bir sofra başında karşılıklı fısıl fısıl konuşarak yemek yediklerini fark etmem..neyi kaçırıyorum duy...

ramazan-4

Bugün biraz küskün hissediyorum kendimi açıkcası..neye ve kime ya da neden hiç bilmiyorum ama hissettiğim duygu bu..kırgın bile değil küskün..canım hiç konuşmak istemiyor..sadece çayımı içiyor beyaz ekrana boş boş bakmaktan sıkılıyor ve bunları yazıyorum..yeftin olmak diye bir kavram ya da kelime okudum geçen instagram aleminde birinde..hafiflemek anlamına geliyormuş..insan yemedikçe içmedikçe neyden hafifler..kalbinde birikenler mesela açığa çıkar ve buharlaşır mı..bedeni hafifledikçe ruhu kendini tüm ağırlığıyla ortaya koyar ve bu aslında hafiflik midir..ruh ne kadar ağır olabilir ki..ama tecellisi O ulu mevlanın ki dağlar eridi..bu aciz beden neye mazhar oluyor da taşıyabiliyor bu yükü..yük mü bu yoksa insan bir aşkı taşır gibi mi taşır bilmeden..soruları çoğalanın yolu kaybolmaya yakındır..sus ve yürü..ne sor ne söyle demişti biri..belki de bunlar da bu vaktin cilveleri bilmiyorum... uçakla bulutlu kapalı hatta yağmurlu bir havada uçmak gibi sanki bu zamanın bazı halleri..o karanlı...

ramazan-3

  Bu akşam televizyonun önünden geçerken kulağıma çalınan bir cümle pek hoşuma gitti..sevgili Hayati İnanç beyefendiden naklen burada da bulunsun diye yazalım  " herkes huzur verir, kimi gelince kimi gidince " bunun bir de devam cümlesi var onu da yazının sonunda yazarız. ramazanda iftar ve sahur vakitleri televizyondaki programları dinlemek eski alışkanlık..bu son zamanlarda bende değişse de bir şekilde bir ses var..mesela bu sene ilk sahurda canım trt nağme dinlemek istedi..sanat müziğinin kollarına bırakmak zihnimi, bir yandan işimi yaparken soframı hazırlarken çok keyifli geldi..bu sabah ise ahaber radyodan Ekrem Demirli hocanın tasavvuf/metafizik sohbetine denk geldim ve bayılarak dinledim..onu dinlemek her zaman ufuk açıcı olmuştur benim için..gerçi sabah biraz daha sakinlik arzu ediyor insan o nedenle beyin hücrelerini koşturan yakan bir konuşmayı takip etmek zevkli olsa da zor..bir de ailenin diğer üyelerinin de hakkına girmek istemem o yüzden bir yerde kapatıldı rady...

hzr-9 ve ramazan-2

  bugün pazar..saat şu an 21' i geçiyor..haftalık z raporumu yazacağım ve ramazan güncesini de..plan bu..yemek sofrası toplanıyor..kahveler içiliyor..akşam namazları eda edilip beyler teravih için yolcu ediliyor..çay demlenirken ben de şöyle bir bakayım sosyal medya ne alemde diye alıyorum telefonu..ve öğreniyorum ki Edip Akbayram vefat etmiş..beklenmeyen bir haber değil ama bu üzülmeye engel değil..benim çocukluk/ ilk gençlik yıllarımın önemli bir ismi..bir anda bir yerlere gidiyorum çok uzakta bir yerlere..gözlerim dalıyor..1991 yılında çıkarttığı kaset çalıyor evimizin salonunda..ben en çok "eşkiya dünyaya hükümdar olmaz" şarkısını seviyorum..içimde büyüyen bir isyana çok uygun bir şarkı..hem öfke hem acı barındıran karışık bir duygu..annem çok seviyor Edip beyi, ortanca kardeşim benden de çok..gülhane parkında yaz konserleri düzenleniyor o zamanlar..o yaz mı bilmiyorum onun konserine denk geliyoruz..evet tesadüfen çünkü bilerek ayarlanmış değil..ve kalıyoruz gece yarı...

ramazan-1

  şimdi efendim aslında bir kaç gün önceden bir düşünce olarak damlamıştı içime ramazanda yine kendime bir meydan okuma yapayım her gün akşam bir kısa yazı yazayım hem de günün anısı olarak kalsın diye lakin tamda karar verememiştim..hatta dün akşamdan bismillah diyelim diye oturdum ama günüm o kadar yoğun ve yorucu geçmişti ki uyku ağır bastı..lafı sözü toplayamadım gittim yattım.. sonra bugün dedim akşam başlayayım..az önce de şurdan güzel bir yazı okuyunca keyfim de yerine geldi yazasım da arttı..oturdum klavyenin başına :)) dün gece ile başladı aslında mübarek ay..malum hicri takvimde gün geceden başlar hatta akşam namazı sonrası girmiş olur diye biliyorum yanlış değilsem..zaten teravih ile başlaması bundan..evin beyleri gitti biz kızlar evdeydik..sahur muhteşem bir şey biliyorsun..özellikle çocukken..onu başka zaman anlatırım..dün gece de çok güzel bir sahur yaptık maaile..bizim ailenin kızlar ekibi (kuzenler teyzeler kızçeler yengeler) vatsap grubumuzdan gece birbirine yazar...