hzr-15

 

sevgili okur,

haftalık z raporumuza bugünden başlayalım mı? aslında bugün biliyorsun geceden başladı..gece dolunay vardı ve uyutmadı..oysa nasıl yorgundu bütün bedenim..dolayısıyla geç başladım bugüne..eskiden çok da umursamazdım günün ortasından hayata dahil olmayı hatta belki severdim bu uyumsuzluğu ama gittikçe bu pek hoşuma gitmiyor sanki..sabahı yaşamak günün erken saatlerinin enerjisine dahil olmak daha iyi geliyor aslında..ama işte bazen istesen de bu olmuyor..o uykular bir yerlere kaçıp gidiyor..neyse güzel bir kahvaltı sonra biraz kitap kahve..blog yazmak için mekana geçiş..şöyle biraz takip ettiğim blogları dolaşmaca..ve geldim nihayet..

ve günün hediyesi olsun..ben severek takip ediyorum sen de oku bence :)  TaKendiminTaKendisi   özellikle bugün yazdığı yazıyı..

dün niye yoruldum onu anlatayım..çok güzel bir grup arkadaşla, yağmur altında başlayan ve neredeyse sonuna doğru güneşe kavuşan günün içinde tarih ve muhabbet dolu bir gezi yaptık..üsküdar kılcallarında..bol yürümeli bol sohbetli bol bilgi ve merak dolu..eve gerçekten yorulmuş ama huzur dolu döndüm..bir bilen eşliğinde bir mekana bakmak gezmek görmek başkaymış yahu.

bu hafta gezi yönünden biraz daha dolu geçti diyebilirim..zira perşembe günü de boğaz tarafına emirgan, aşiyan taraflarına gittik ama kendi küçük ekibimle :) o da tam bir İstanbul nefesi bağışladı ciğerlere..bayram ettik yani..laleler, sümbüller, neydi o, ha evet sakuralar..japon bahçesine de gittik pek bi numarası yok zira o kadar sakura her yerde var artık..ama baltalimanı çok güzel..o hastane binası da ayrı hayran olduğum yerlerden tabi sadece gezmek için...

eğer havalar nisan için bu kadar soğuk olmasaydı başka planlarda vardı ya nasip diyelim..planlar bitmez ömür biter ama vazgeçecek miyiz  plan yapmaktan tabi ki hayır :)) gelsin güzel güneşli ama çok sıcak olmayan günler gezelim gezelim gezelim..seyahat ya resulallah diyen evliya çelebi pirimizin izinden gidesim  var :) amin.

bu hafta başlayıp bitirdiğim güzel bir kitap okudum " acayip bir başlangıç"  monika maron'un kitabı..beğendim.instaya yazacağım zaten yorumu..alman edebiyatı diyorum seviyorum diyorum o kadar.

üç film izledim; itirazım var(2014), vertigo(1958) ve the words(2012)  hepsi de tavsiye.

aslında şunu düşünmüştüm dün gece, bütün hafta belli bir öz çevresinde döndü gibi geldi olayları düşünürken..o öz o tek kelime ya da hece yada maya neydi dersen belki payını almak diyebilirim..karşılaştığımız, şahit olduğumu, şahsen yaşadığımız olmasa da her olaydan, kelimeden, düşünceden payımızı alıyoruz..hayat bizimle bizim anladığımız dilde konuşuyor yani..o konuşuyor da duyabilen kulaklara ya da dinlemeye gönüllü gönüllere aşk olsun büyük maharet..sonra bir de tabi buna kendince bir cevap oluşturmak var..yaşamak uğraşısı bu olsa gerek..

neyse sevgili okur, şimdi hayat bana başka bir şey söyledi :)) 

onunla ilgili uğraşılarıma giderken seni sana bırakıyorum..ben bende değilim ki diyorsan git kendini bul sen sende değilsen sen kimsin..al sana hayattan mesaj :)

selametle.