Niyet, eylem ve anlam
" Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım ." Tutunamayanlar, Oğuz Atay Nisan lalezar idi. Gülzar vaktidir Mayıs. Kalbini genişletmek, ruhunu hissetmek isteyen temaşa etmeli tabiatın sinesindeki ayetleri. Göğe bakmalı en çok. Denize, sonsuza, yeşile ,dağa, boşluğa, gece vakti semaya. İlle de insana insanlara ,gözlere ,ellere işlere, seslere. Dış alemde seyretme, şahit olma talimini yapan iç alemine döndüğünde gizli lisana biraz daha aşikar olmuş hallerde devam edebilir seyrine. Yavaşlamaktan durmaktan çokca bahseder olduk . Ne eksikse o dile çok dolanır ya o minvalde. Bütün bu seyr ve şahit olma için lazım olan bir şey , o kesin de nasıl?...