7

 

- Pencere kenarında duran sardunyayı izledim..bir mutfağa pencereden bakan sardunya..annem nereye gitse o sardunyalarını götürdü..kırmızısı insanın içini gıdıklayan, yaprağının kokusu ille de bir hatırayı bulup peşine takan..küpeli, şeker begonya, camgüzeli, karanfil de vardı hatırladığım değişik pencere, balkon kenarlarında hayatımıza  kenarsüsü olan..küçücük önemli detaylar..annem yine de en çok sardunyalarını severdi galiba ki hiç eksik olmadı..yeni taşındığı evinde kendini yuvasında hissettiğini mutfak camının önüne koyduğu sardunyadan anladım..sevindim..annemi emanet edebileceğim bir yaşama sevinci var diye düşündüm...ve annemin yaşama sevincine bel bağladığını gördüğüm gittikçe hayattan geri çekilen babamı düşündüm..hiç bilmiyor belki de bir sardunyanın gölgesinde gölgelendiğini..hayattan geri çekilen adam..elinde kalanlara yitik bir ordunun sağ kalan bir kaç parçası gibi bakıp bunlardan savunma bile oluşturamayacağına karar vermiş ve beyaz bayrağı aslında orda olmayan bir düşman için erkenden asmış gibi..yenildiğine karar veren insan ölmediği için mi yaşar ölemediğine pişman..oysa hayatı nice yenilgilerden sağmış da yeni bir zaferi mayalamış oradan kendi ülkesinin hamurunu yoğurmuş insanlar tanıdım ben..kendi ekmeğini kendi suyunu kendi yaşama sevincini yeniden hem de tazecik bulup buluşturan ve sofrasına şükürle koyan..hangi kökü daha derinden çekiyor hayat suyunu acaba ki bu kadar dirayetli bu kadar maharetli oluyorlar sormadan edemedim..güdük bir kök suçlu  belki de,  babamın yeprimiş hayat neşesinden..ama işte yaradanın sırlı hikmetli işleri seni yaşatıyorsa var bir bildiği az bekle az sebret az bilmemeye razı yaşa..bilmeden de yaşanır ama seyret bak perde kapanmadan neler oluyor..senin yanına öyle insanlar koyuyor ki ilerleyen sahnelerde renksizliğinle o cıvıltının yaşaması için gerekli serin gölgelik oluyorsun..o da sana güneşin taze sarı ışığı..uyum ve denge..güzel..çok güzel..az daha yürüdükçe ilerde göreceğin ile anlam değişiyor işte..anlam falan arama canım benim..anlam da sensin anlayan da sen anlaşılan da..cahil ve aceleciydi insan, değil mi, kerim kitap diyor ki o diyorsa amenna ve sadakna..burdan başlayalım kabul edelim..ben de sen de o da ..cahiliz ve aceleciyiz..o nedenle belki mevlam görelim neyler neylerse güzel eyler sözü iyi geliyor bir anda karşılaşınca..düştüğün için sıyrılan çizilen dizine sürülen melhem serinliği gibi..yıllar yıllara defter sayfası gibi üst üste konulmuyor sanki a güzelim..altta kalmıyor yani bilmem kaç senesinin bilmem ne günleri...deste yeniden karılıyor kolaj yeniden yapılıyor tanıdık ama yabancı eski ama yeni bir gurub kağıt önüne açılıyor..korkma..hiç de korkma..yaşatıyorsa sebebi vardır illa ki bir güzellik vardır..gün doğar sene biter başlar rahmet sana ya yerden ya gökten belki de dışardan değil ta içerden bir yerden yağar..illa ki yağar..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

yazmak meselesi

hzr-2

hzr-16