ramazan-14

 

dün gece dolunay çok güzeldi gördün mü? kulaklığımı takıp, güzel bir klasik müzik ayarladım..elimde kahvem..pencerenin önünde oturdum ona bakarak..ılıktı..sanki ilk yaz gecesi..bazı anları anlatmak pek mümkün değil en azından benim için..bişi oldu kalbime ruhuma hatta bedenime iyi gelen bişi..sonra müziği kapatıp sadece geceyi dinledim..sadece şu anı yaşamak için bile doğmuş olabilirim dediğin anlar var mı..zamanın düğüm attığı anlar..

bugün kitaplığa koyduğum ve unuttuğum bir defter dikkatimi çekti..türlü çeşitli notlar aldığım defterlerden..her şey yazılı..market için liste de yapılacak işler de bir alıntı ya da duyuntu cümlede..hatta o an içimden gelip yazdıklarım dahi..işte öyle bir yazıya rastladım..yaklaşık sekiz sene önceden bir mektup gibi düştü önüme..yazımı yine zor okudum çünkü akış halinde yazdığım yazıları okumak gerçekten zor berbat yazıyorum..çözebilirsem belki buraya da yazarım..zaman makinesi aramaya ne hacet..biz zaten zaman içinde oradan oraya gezinen yolcular değil miyiz..bir yerde , şu anda durmuyoruz ki..duramıyoruz..hepimizin en büyük isteği değil mi an  da kalmak anı yaşamak falan..ama zaten bazı anlar o kadar büyük bir yere açılıyor ki sen küçücük bir hücreli canlı gibi kalakalıyorsun..olmuyor mu sana da..

yarın akşam kalabalık olacağız iftar sofrasında..misafirlerim var :) geç gelebilirim buraya ama yine de gelirim sanırım..

o zaman sevgiler saygılar selamlar dualar ve dahi esenlikler efendim.


Yorumlar


  1. Bir yerlere koyduğumuz ve unuttuğumuz ve sonra tekrar karşımıza çıkan nesneler gönlümüze ruhumuza bir şeyler anımsatıyor. Bazen acı verdiği de oluyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. insanın kendine süprizleri :) acı daha olası

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

yazmak meselesi

hzr-2

hzr-16