ramazan-9 ve hzr-10

 

sofra bir iktidar alanıdır diye düşünüyorum..bunu sonra anlatırım fakat şimdi normal yayın akışımıza dönelim:)

efendim ne diyorduk..ramazan diyorduk çağrışımları diyorduk yani ben kendi kendime öyle bişiler sayıklıyordum..ve tabii ki iftar mevzusu olmadan olur mu ki mütemmim cüzü olayın :))

her hangi bir yemek sofrasından farklı iftar sofrası..aslında biz bunun kültürünü oluşturup yine manasını geçen bir madde haline getirmişiz o da ayrı bir konu ya yine de farklı..çünkü ne yiyorsan ye yalnız ya da kalabalıklarla ol başka bir duygu ve tad var o kesin..en çok da sevinç ve neşe..:))sevilmez mi yaa..

ben evimde iftar yapmayı seviyorum ilk tercihim bu olur..davetlere icabet etme şartı olmasa gitmem hani..tamam çok güzel özellikle de seçtiğin insanlarla kafa dengi buluşma ortamında bunu yaşamak ama kardeşim benim kendimce bir düzenim ritüelim falan var. :) ama tabi bu da kırılması gereken bir kireçlenme alanı bak..her türlü ortamın şamarını ve muhabbetli okşamasını yaşamak lazım..özellikle de farklı çeşitli insanlarla bir araya gelmek her anlamda iyi ve geliştiren bir şey..neyse..

o çok yemek çeşitli sofralar hele beni bayıyor. yok sadece fiziksel olarak değil içime fenalık basıyor ki bunun ilk cümleyle bağlantısını sen anladın..bir de o sofranın sonrası meselesi var..telaş en çok yakışan şey ama acele değil telaş..vakit namazını da kılmak lazım ama bir türlü toparlanamayan iktidar alanından çıkmak mesele..yani bazı zamanlarda bazı yerlerde belki..

en güzel iftarlarımdan birini dışarda ayak üstü içtiğim çorba ve pide ile yaptım desem..:) ikram..

haa diyorsan ki dostum peki sen nasıl iftar daveti yapıyorsun bunca mırmırlandın hele anlat da kınayalım :) en sade halini alması senelerimi aldı çünkü insan cahil ve ne görüyorsa onu yapıyor..ve ben de bu iktidar alanını kendimce olması gereken hale getirene kadar epey yoruldum..şimdi artık rahatım rahat bırakıyorum..zaten o şaşalı kalabalık misafirli sofralı günler geride kaldı..kendimce bir uzaklaşma da yaşadığımdan geriye eleğin üstünde kalanlarla çok daha sakin bir hale geldi..

ama desen ki gönlündeki ne; işte o çok büyük bir sofra..çok kalabalık ama sen beni gör ben seni değil tanımadığım ama asıl davet edilmesi gerektiğini düşündüğüm insanlarla dolu ve sade ve samimi..de ki Medine ya da Mekke..öyle bişi işte..

bak işte sahurdu iftardı derken geçti sayılı günlerin ilk üçte birlik kısmı..

geçen ne peki kalan ne..ömür rendeleniyor..

o zaman kalan zamanımız geçenden daha güzel daha sevinçli bereketli olsun..ya tam alışıyorduk gitme vakti geliyor hep..niye böyel bilemedim :))

selametle.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

yazmak meselesi

hzr-2

hzr-16