12

 

- iki alıntı..biri okuduğım kitaptan " iklim aynı hava değişti" diğeri son izlediğim filmden " ..sonra değişti..değişir bazen..kimsenin suçu değildir"  hangi konuyla ilgili düşünürsen düşün böyledir.

- arkadaşım bahsetti biriyle karşılaşmış..hikayeler satıyormuş..bütçene göre istersen ilk cümle alıyorsun..malum bütün hikayelerin ilk cümlesi ne kadar önemlidir, çarpıcılığı, akıl çeliciliği ile hemen karar verdirir.. istersen biraz daha uzun bir paragraf hatta bölüm..dedim e sonuna kadar tümüyle olmuyor mu? yok dedi sondan önceki bölüme kadar alabiliyorsun en fazla..sonunu sen yazmak zorundasın..akıllıca..zaten ben bütün hikayelerin son cümlesine bakarak karar veren o değişiklerdenim..ayrıca bitirmemek de bir seçenek..öylece ucu açık kalmış bir yere varmamış ama her ihtimale gebeliğiyle diri..en zoru bu belki de..okurken de yazarken de..hatta yaşarken de..

- bazı zamanlar hepimiz şikayetleniriz ah işte okunacak ne çok kitap var izlenecek filimler dinlenecek müzikler podcastler gezilecek görülecekler yapılacak edilecekler..özellikle böyle yıl sonu yıl başı listelerinde falan kaos sebebi..ama düşünsene ne güzel işte bu kadar üretimin olması yarısı belki fazlası çöp olsa da o kıymetli olana doğru yürüme arama macerası..demek ki dünya üzerinde iyi şeyler var hatta çok var da sen kendi iyini arıyorsun..ümit veren bir şey değil mi bu..bence öyle..hepsini tüketebileceğin kısalıkta bir liste olsaydı..bu nasıl bir ortamın seçeneksizliği kuruluğu üretimsizliği hayal edebiliyor musun..yok yok ya nasip de dal hayata kimbilir neler çıkacak bu sonsuzluk okyanusunda karşına..

- sahi niye "yılbaşı" diyoruz aslında aynı zamanda "yılsonu"...bu da aslında ne kadar  başlangıç sevdalısı olduğumuzu kanıtlamıyor mu? ayrıca benim için takvimsel bir olay olmanın ötesinde anlamı yok..asıl anlamlı yıl başlangıcı tarihim ise başka..sorarsan söylerim :)

- bugün kendimi yaşlı hissediyorum dostum..hani çoğunlukla genç hissetmekteyim lakin oluyor işte bugün de böyle demek ki..ve evet insan nasıl hissediyorsa o yaşta oluyor..

- bu hissiyat yani duygu dünyası pek iradi değil biliyoruz ama yine de yapılacak bir şeyler var bence..sonuçta sadece duygu, düşünce ve davranışa yön vermiyor..duygularına rağmen yaptığın davranış ve düşünce yönetimi (diyelim ki telkin,bilinçli düşünce yönetimi...), duyguları etkiliyor..mesela şimdi ben bu düşük enerjili yorgun yaşlı hissedişime şöyle şeyler yapacağım ve bu durumu değiştirecek..az ya da çok..iyi bir kahve, kaliteli sevdiğim müzik, güzel bir sohbet, biraz yürüyüş biraz yatış biraz kitap ama iyi kitap, biraz yazmak...bugün kendime sevdiğim birine ikram etmek isteyeceğim şekilde davranmak ve şefkatle sarılmak bu halime..yapabildiğim kadar..kendi yanımda durmak iyi geliyor tecrübeyle sabit..insan kendini kolay terk ediyor...yapma...zaten haller değişir, duygular da bulutlar gibi gelir geçer..lakin gökyüzü hep orada..nedir gökyüzü? nedir sence :))

Yorumlar

  1. Gökyüzü, hayatından karmaşasından çıkış yoludur bence. Kafanı kaldırıp bakmanın yeterli olduğu beleş ve hayati bir hatırlatma...Bu dünyada ne olduğumuzun, her şeyin geçici olduğunun, zaman algımızın ne kadar basit kaldığının kanıtı gökyüzü. Işıksız bir gecede gördüğümüz gökyüzü, bir zaman makinesidir aynı zamanda. Düşünsene, binlerce hatta milyonlarca yıl önceki bir tabloya bakıyorsun aslında o an. Büyüleyicidir gökyüzü, her şeyiyle hem de.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Bayan, çok doğru söylediniz..dünyanın sevilmek için en güzel yanı gökyüzü zaten..
      eh bir ton şifa var..hem şair Uyar da demiş ya "durma göğe bakalım"..bakalım..hem de öyle uzun bakalım ki içimize dolsun o mavilik..bazı insanlar yerde gezer ama göğe aittirler biliyorsunuz değil mi? teşekkürler her bir kelimeniz için..sevgiler :)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

yazmak meselesi

hzr-2

hzr-16