yazmak meselesi
ben niye yazıyorum? anlamak mı anlaşılmak mı?
bu soru üzerinde düşünürken beraber yürüyelim istersen..bak ne güzel orda bir göl var yamaçtan aşağıya doğru hafif bir eğimle iniyor kır yolu sonra gölün etrafında dolanıyor..mevsim de bahar olsun, kırlar yeşil, ağaçlar coşkulu, çiçekler kızlar gibi şen kahkaha atıyor, kuşlar keza aşktan şakımakta..misss gibi mavi/yeşil bir koku..sevinç bu resmen yaşama sevinci..böyle bir tablonun içindesin nasıl enerjik neşeli ve hareketli olmazsın değil mi..o nedenle hem yürüyelim hem konuşalım..
aslında burda mesele yazmak değil yani köküne doğru inersek yazmaktan evvel anlatmak var..kime? cevaplarım hep kişisel olsun diye ben zamirini kullanacağım..ben kime anlatmak derdindeyim..dert mi dedim evet bu bir dert benim için anlatmak anlamamın bir yolu, yolculuğu..benim kime anlattığımın ilk anda çok bir önemi yok..anlatabilmek söze büründürmek benim meselem..kendimi kendime duyurmak..kendimi göremiyorum sesimi aslında duyamıyorum iç dünyamı bari içimden gelen kelimelerden anlayayım istiyorum..çok sisli,çok dağınık, çok karışık..ancak kelimeye dökülürken mecburen yeterli ya da yetersiz bir beden içine giren manalar oluyorlar ve ben onları görüyorum..onlardan yani o kelimelerden sebep kendim hakkında bilgiye, anlayışa hatta zahiren görüşe ulaşıyorum..ve şaşırıyorum hayretler içinde kalıyorum bazan..böyle miymiş diyorum hatta öyle miymiş diyorum Şule Gürbüz' ün kulakları çınlasın..ha burası anlamak tarafına yakın duruyor olabilir..ama bitmedi..
sonra kime anlattığımın önemli olduğu ikinci aşama var..kim olduğu zuhuratı tümüyle değiştiriyor, derinliği, boyutu alabildiğine etkiliyor..işte burada anlaşılmak meselesi biraz daha öne geçiyor..karşımdaki ya da yanımdaki o kişi anlasın anlaşılayım istiyorum ve bu istek o kişinin bendeki karşılığı kadar önemli ya da anlamlı..şu da var ki ben bir şeyleri anlatmaya karşımdaki anlasın diye başlarsam role giriyorum..hangi rol? bilmem artık o anda neyi gerektiriyorsa oyun o role..zira rol varsa oyun var..dolayısıyla persona var..dolayısıyla ben değil artık ordaki başka bir maske..anlaşılmak derdi o nedenle daha farklı bir konu gibi geldi bana..zaten tamamıyla kimse kimseyi ne kadar isterse istesin tam olarak anlayamaz benim düşüncem bu..ve ne kadar istesen de sen de tam olarak ona anlatamazsın..zira burada da Orhan Veli nin ruhuna rahmet olsun diyor büyük şaire katıldığımı belirtiyorum..
yine de sana en yakın noktaya gelebilmesi için o kişiye uzattığın kelimeleri yakalayabilmesi, ipin diğer ucunu tutup kendini ve seni o en yakın noktaya çekebilmesi büyük bir olay..ve bunu yaşayabildiğim anları büyülü buluyorum..anlaşılmak derin bir nefes almak kadar rahatlatıcı bunu iyi biliyorum..teskin edici..kendimi anladığımda da bu his başımı döndürüyor..sanki o anda pırıl pırıl berrak bir dünyaya bakıyorum taze, yeni yaratılmış ve sessiz..ihtimallere gebe bir güzellik..tanrının affettim dediği an..huzur yani huzur ve sevgi..böyle bir şey..büyük zevk..
yazmak bunun yöntemlerinden biri sadece..konuşmayı daha çok seviyorum bazan zira kuantum alan dolanıklığında çok ilginç şeyler oluyor..yazmak buna en yakın ikinci sıradaki eylem..başka eylemler de olabilir..sanat nerden doğdu ki zaten..bir de yazmak hafıza demek benim için ki kişisel olarak daha özel bir önemi var..fotoğraf çekmek gibi..dönüp bakıyorsun bilmem kaç zaman evvel yazdığın bir şeye..eski bir fotoğrafına bakarken ne kadar yabancı ve tanıdık geliyorsa o derece bir karşılaşma anı buda..
peki burda yani blogda niye yazıyorum? herkese açık bir alanda yazmak daha farklı bunu kabul ediyorum..çünkü muhatap olan kişiler (olur ya da olmaz )sökonusu ve kamu alanında dolaştığının farkında olarak bir parça daha eli yüzü düzgün olması iyi olur yazdıklarının biliyorum..ama elimden geldiğince ilk halini korumaya çalıştığım cümlelerimi bayramlıklarla donatmadan yarı çıplak yarı berduş salıveriyorum bu daha iyi daha samimi daha ben hissettirdiği için..ayıplayanlar var biliyorum ama farketmez bunlar benim çocuklarım valla hepsi benim..kirli pasaklı,çapaklı , terlikli, yırtık çoraplı, başında simli yaldızlı tokalı, parlak kumaşlı ya da basma etekli, pantolandan kısaltılmış kısa şortlu...sayıklamak diye bu nedenle dedim yazmak değil bu sayıklamak..niye burda..neden olmasın..buna da bir yer vardır koskoca alemde..hem bana benzeyen birileri vardır..deli deliyi nerde bulsun..yalnız sayıklamak da bir yere kadar..:)) bak şimdi kaç kişi beraberiz..
velhasıl o mu bu mu demiyor yine saçaklı mantık fuzzy alan falan diyor hem o hem bu diyorum..hepsi ve hiçbiri diyorum..bu yazı çok uzadı diyorum..
peki sevgili M. sen neden bizimle paylaşmıyorsun yazdıklarını..bak bir aile olduk seni merak eder olduk..etme eyleme aile içinde kulaktan kulağa olmasın..ha çok özel sebeplerin varsa eyvallah der susarım..
yazmak iyi bir şey, tavsiye ediyorum..özellikle bazı kişilerin yazdıklarını okumak en az yazmak kadar zevkli,iyi ve güzel..
öyle işte..
Ben M. İlk kez bir yazınızı anladım, beğendim? hoşlandım böylesi daha hoşuma gitti, içimde bir duygu oldu. Beni aile olarak görmen çok samimi. Bende size yazdıklarımı paylaşabilirim belki. Öte yandan insan sanaş alemde bu kadar söz kullanıyorsa gerçek hayatta bir boşluk olduğunu gösterir mi? Ben daha çok bilinçli bir boşluk yaratıyorum hayatımda. Bu boşluk bazen boğuyor beni bazen bir balon gibi uçuruyor, bazen bir fırtınafa çalıya takılmış bir beyaz bir naylon gibi yapıyor beni.
YanıtlaSilboşluk iyidir..biraz boşluk lazım hepimize zaten.
Silsevgili okurum M. sizin kim olduğunuzdan ziyade ne söylediğiniz yazdığınız benim için merak konusu olabilir..
Silbenim olmadığım yerde yazdıklarımda olmaz, bir gün bana değer verdiğini hissedersem bunu size yazılarımı açarım
SilEzcümle: İyi ki yazıyorsun. Çünkü evet, kendi kendine - bazen de yavaşlayabilmek için - yazmak dışında, birilerine düşünme şansı vermek de çok güzel bir eylem değil mi; onları rutin dünyalarından çıkartmak, bambaşka bir alana, misal bir göl kenarına çekebilmek :) Bir hediye....
YanıtlaSilM. kim ve neden yazmıyor :))) İşin magazinel kısmına takıldım şimdi bak....
:)) magazin forever..gezmelere devam edeceğiz çünkü konuşacak çok şey var..ne yapalım susalım mı de mi ama..
SilM. Kumcocuk merak etmiyor beni ama
Silkim M?
SilSiz
SilBu değer bana değer vermediğiniz anlamına mı geliyor
Silestağfurullah. ne alakası var anlamadım
SilBen bakmıyorsam ay orda yok demiş Einstein yani tüm tüm herşey olasılık üzerinde değilmi eğer bakmıyorsak orda olması sadece bir olasılık değil mi? Yazı yazmak da seni berrak olma durumu olasılığında tutuyorsa bizede bir ışık çarpıyorsa senin hem yazma bizimde o yazıdan bir ışık alma olasılığı elbette mevcut
YanıtlaSilBiri demişti bana söz sahibini mutlaka bulur.
:) kim demiş ise ne güzel söylemiş söz sahibini bulur diye..hatta döner dolaşır gelir yine bulur...yine hikmet dolu cümleleriniz ile biz şad ettiniz sevgili ustacım..nur olsun ışık olsun artık biraz daha görmek anlamak ve zevk etmek şu güzel hayatı nasip olsun diyelim niyet eyleyelim..
Silsilmek için de yazmak lazım..silebilmek herhangi bir şeyi kuvvet ister ve yok etme zevkini verir..bu bile başlı başına yazma sebebi bence :))
YanıtlaSil