ikide bir-11


Podcast dinlemeyi seviyorum. İşin doğrusu podcastten önce de youtube ondan önce radyo veya bir şekilde müzik( ah işte tahmin edersiniz kasetten cd ye oradan mp3 lere kadar her devrini de yaşadık maşallah:) hata bazen yanımda konuşan bir insanı (hi hi çok severim konuşarak dinleyerek iş yapmayı) olmadı kendi kendimi şarkı-türkü-söylenme- kendi kendine tartışma :)  artık o anın ahvali neyi gerektiriyorsa kısacası dinlemeyi seviyorum, dinleyerek bedenen çalıştığım işler ev işleri, yemek vs. daha çabuk bitiyor ve o zamanı daha da anlamlı geçirmiş gibi hissediyorum..(zıddı düşüncem de var onu sonra yazacağım) 
bugün özellikle çok işim vardı evde çünkü bütün hafta sonu dışarda geçti..dün alış veriş nedeniyle günün büyük kısmını harcadık, sonra da akşam kızımla arkadaşının resim sergisine gitmek vesilesiyle kalanını yaşadık.. dolayısıyla bugün iş yığını beni bekliyordu ve buna uygun en sevdiğim podcastlerden Ben Okurum'un son kaydını açtım.. orada bir cümle geçti "duygularına düşünce ile bakmak" ; bu bakış için de mesafe olması gerekiyor, bu mesafe için de yazı yazmanın kullanılması bahsi geçti..özellikle cümle ilgimi çekti ve ben yazarken baktığım yerin düşünerek duygularım mı yoksa duygularımla düşünceme doğru mu olduğuna karar veremedim..sanırım düşünce iplerini çözerek duygu renklerine bağlamak gibi bişi oluyor daha çok..çünkü yazarken düşündüğümün hatta hiç fark etmeden başka kanallara doğru o düşüncenin peşinde yürüdüğümün farkındayım..bazen gittiğim yerde duygularım da değişmiş oluyor..
öyle yani bunu paylaşmak istedim burada da..
sonra başka podcastler başka konuşmalar aktı aktı..bu arada yine pek çok dikkatimi çeken not aldığım ya da aa deyip bir durduğum bilgi, malumat, not edilesi şeylerle doldum..bu, beni daha doğrusu benim aklımı mutlu eden, haz veren ve besleyen bir şey..buna ihtiyaç duyuyorum ve imkanlarımız o kadar çok ki zaten istemesen bile kirli -temiz faydalı-faydasız bilgi ya da malumatla karşılaşmamak mümkün değil..sonra bir can dostla konuşurken bir an düşünüp şunu dedim "peki ben bu bilgiyle şimdi ne yapacağım" asıl sıkıntı yaşadığım konu belki de bu..hani şöyle düşün bir masa var ve üzerinde de türlü çeşit malzeme..senden bir şey yapman isteniyor evet ama ne? o kadar çok ve karışık olunca ne yapacağını işin içinden nasıl çıkacağını bulmak çok zor. oysa bağlantı kurmakta çok güçlük çekmediğin miktarda bir çeşitlilik işini kolaylaştırıyor..
sade ve yeterli ve derin..nüfuz ederek..
şimdi ben bu bilgilerle ne yapacağım ya da bu farkındalıkla ya da bu işaretlerle dediğim yerde belki de aklın biraz kenara çekilip ruhun/kalbin devreye girmesi, biraz gözlerin kapanıp hislerin sesini, kokusunu, rengini, tendeki izini seyretmek gerekiyor..
belki de ondan sonra oluşmaya başlayan anlam tohumu kalkıp bahçeye ekmek yani eylemek yani yaşama geçirmek gerekiyor..
belki asıl anlam/idrak yaşadıkça oluyor oluşuyor meydana çıkıyor..sevgili brownian bir önceki yazıda yaptığı yorumla buraya doğru bir kapı açılmasına vesile olmuştu..kapıya nerelerden yürüyerek geldik :))
umarım yorulmadın sevgili okur..böyle işte..bu ara çetrefil kelimesini deneyimliyorum ondandır belki bu karmaşa..ama ne diyoruz hayat akar yolunu bulur..
derin nefes alıyoruz ve çok şükür diyoruz :)
yazı bitti :)

Yorumlar

  1. Podcast dinlemeyi ben de çok seviyorum, özellikle mutfakta iş yaparken. Dinlemek istediklerimin çokluğu karşısında telaşa kapılıyorum, zaman yetmeyecek gibi geliyor. Ve ben de bu bilgi bombardımanıyla ne yapacağımı düşünüyorum sıklıkla. Derdimiz bu olsun! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. güzel dert :)) derdimiz kitaplar ve dinlenecek izlenecek şeylerin çokluğu olsun tabi ki..

      Sil
  2. Henüz Storytel'e abone olmadan önce büyük büyük laflar ediyordum. Kitap dediğin elle tutulmalı, kokusu burna çekilmeli, gözle okunmalı cart curt. Sonra oğlum bir aile Boyu Spotify aldı, orada müzikten çok podcast dinlemeye başladım, oo güzelmiş dedim. Derken Storytel'e üye oldum, aman da aman bütün o koca koca laflarımı yuttum. Şimdi ayrılmaz arkadaşım, iş yaparken, yemek yaparken, yolda yürürken, tablette oyun oynarken dinle babam dinle, meğer ne güzelmiş yahu. İş yapmamı kolaylaştırdı kerata :)))
    Ve sonra derin nefes aldım ve şükür dedim :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ah ben de öyle diyordum aslında hala diyorum ama biraz tadına baktım oluru var yani sesli kitap olayının..zaten en son illaki yolumuz oradan geçecek..çok şükür kitap olsun da dokunmasak da olur :))

      Sil
  3. Podcast dinlemeyi ben de seviyorum, yanısıra sesli kitapları da. Mutfakta iş yaparken veya arabada trafikte kalmışken en iyi eşlikçilerim.
    Kendinizi donattığınız envai çeşit bilgi ve bunlarla ne yapacağınız sorgulamanızı ben de bazen yaşıyorum. Merakın çok olmasıyla ilgili, müthiş bir zenginlik (İkizler'den korkanlara ve onları anlamayanlara gelsin! :) ) Kendim için cevaplarım 1- Her zaman her bilgi ve merakımızla ilgili illa bir şey yapmamız gerekmiyor, varlıkları bizi besliyor, mutlu ve tatmin ediyorsa hayatımızda yerleri var demek ki ve bu yeterli. 2- Seçmek gerekiyor. Seçip bir ya da belki birkaç tanesinde derinleşmek, harekete geçmek, gerçekleştirmek. Diğer türlü renkli olduğu kadar ancak yüzeyde kalıyoruz. Anlam demişsiniz ya, işte kendimiz için anlamlı ve yeri olan, ağır basan neyse onu kendimiz kılmak için odağımıza getirmek, daha da içine girmek. Hayatımızı nelerle dolduruyorsak onlar oluyoruz. Pandemiden ve ülke/dünya gündeminin delirmesinden beri bunu çok düşündüm, çok daha odaklıyım. Günümü, zamanımı nasıl geçirdiğim, kimlerle olduğum, nerelere gittiğim gördüğüm vs.. Ayrıca zevkle okudum, niye yorulalım? Lütfen devam.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) yaa işi bilenden dinlemek bir başka..her cümlesinde damıtılmış deneyim ve gözlem olduğu aşikar..
      ikizler burcunun yüzeyselliği bu yayvanlığından zaten yoksa zehir :))) çok tehlikeli olabiliriz..
      neyse efendim tek tek basarak bade süzerek yola devam etmeyi deniyoruz:)) çok sevgiler

      Sil
  4. Her şey özünde enerjiden ibarettir. İnsan düşünmeye başladığında bir enerji üretir. Bu enerji ruhundaki duygu enerjisiyle birleştiğinde bir eylem planı ortaya çıkar. Böylece seçimler oluşur ve kader dediğimiz olgu şekillenmeye başlar. Bu sürecin bütününe tekamül diyoruz.
    Eylemleri iradeyle yorumlayıp ortaya çıkan enerjiyi kontrol etmeye başladığında ise buna farkındalık adını veriyoruz. Yani aslında her şey senin kontrolündedir kendinden kendine uzanan bir yolculuktur bu. Yürümek gerek :)

    Wesselam

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

yazmak meselesi

hzr-2

hzr-16