Rutin dışı-6

 

Tam da okulların açılmasından önceki pazara uygun alışılmış (bence) grilikte ve durgunlukta bir gün..voleybol maçını izledik ve dünya şampiyonu olmayı kıl payı kaçırmaya üzüldük..sadece iyi oynamak yetmez taktik lazım, kazanmayı bilmek başka bir şey..yine de bağrımıza basıyoruz tabi ki..biz zaten çok müşfikiz böyle durumlarda ama işte...

öğlen yürüyüş yaptım..bol bol denize ve çocuklara baktım..kendi kendime kalmalı sessiz böyle bir zaman dilimine ihtiyacım varmış..bazan her şeyden elinizi çekmek istersiniz ve tek sebebi enerjinizi kendi içinize toplamaktır... bu da öyleydi.

dün daha önceki yazıda bahsettiğim rutin dışı başlangıcı yaptım..neydi bu..fotoğrafçılık eğitimi :)  bir süredir belki bir yıldır daha çok ilgi odağım olan fotoğraf çekmek, bunun üzerine düşünmek konuşmak anlamaya çalışmak ve kendimce amatörce denemeler yapmak nihayetinde buraya vardı..bilgi temelimi de kurmak iyi gelecektir diye umuyorum..çok güzel bir ortamla buluştum dün..beklediğimden keyifli ve verimli geçti..bu da beni daha motive etti açıkcası :)) bakalım bakalım..bu da bir yolculuk yürümek lazım nereye kadarsa..nereye varacağını, varınca ne yapacağımı bilmesem de bir yolu yürümenin kendisini seviyorum..yürümenin kendisini sevmeyi öğrenmek zaman aldı lakin heybemdeki en kıymetli şey..

mecazi anlamını kenara usulca bırakıp gerçek anlamına geçersek, evet onu da seviyorum ve artık daha çok yürüyeceğimi düşünüyorum çünkü eylül çünkü sombahar çünkü pek çok şey..koşmak ise onu çok iyi ve yıllardır yapanlara kalsın, ben almayayım :))

dün uzun bir tren yolculuğu yapacağım için yanıma sevgili Leylak Dalı'nın önerdiği Anna Pazos'un Rüzgarı Beklerken adlı kitabını aldım..başlangıç yaptım ve evet sardı :)) sanırım bu süreçte yolda okuma kitabım o olacak..diğerleri yanımda taşıyamayacağım kadar ağır evde okuyorum ( Budala ve  Seneca'nın Ahlak Mektupları) kulaklığımda da müzik olarak bu vardı.. yağmur şehrimin üstüne usul usul ama kararlı yağıyordu ve ben kendimi nasıl desem olamam gereken yerde hissediyordum..öyle..

bu gece dolunay var üstelik tam tutulma da..gerçi istanbul semaları benim oturduğum yerde bulutlu şu anda ne kadar izin verir de seyrederim bu olayı bilemiyorum..var mı biraz hüzün biraz değişik bir şeyler sizde de..hayrolsun diyelim... tüm vakitler iyiliği ile gelsin..

böyle sevgili okur..



Yorumlar

  1. Evet bu aralar hüzün şarkıdaki gibi zaman zaman deli dalgalarla gelip gönlümün kıyısına vuruyor. Hatta bu hüzünü bertaraf edeyim diye yıllardır bekleyen bir işe el atıp babamın alet dolabını düzenledim, oyyy ne zor bir iş oldu ama bitince keyif verdi. Yarınki Rutin Dışı'nın konusu da bu olacak. Kitabı beğendiğinize sevindim, Medusa iyi kitaplar basıyor. Sevgiler yolluyorum yağsam mı yağmasam mı diye kararsın kalan Ankara'dan, gerçi bazı semtleri sel götürmüş ama bizde bir şey yok...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hala arada bulutlanan ama yağmayan, ne yapacağı kararsız, yine hüzün dalgalarıyla durup dalgın bakınan istanbul'dan da çook sevgiler başkente :)

      Sil
  2. Ne güzel ne duru bir yazı, aynen yağmur sonrası gibi berrak. Adımların hayırlı olsun.
    Hüzün yok ama evde olma hissi bende de var.. Üstelik hiç bilmediğim gelmediğim bir yerde turist konumundayken!
    Hayırlı olsun bakalım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. canım C. hayırlı olsun bakalım :) duruluğu günün hali öyle olduğundan..benim duruluklar keşke istediğim kadar uzun sürse...bulanmalar, durulmalar ile devam..mora' daki hislerin diyorum anlıyorum galiba yazına yorum gibi olsun..o hiç bilmediğin yerin ev gibi gelmesi duygusu yani anlıyorum..ne değişik şeyleriz biz ya hu insanlar yani..
      sevgiler selamlar mora ya ve tüm ev gibi olan yerlere :)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

yazmak meselesi

Rutin dışı-3

hzr-2