- L -"lekelerin ülkesine gelin gidecektim"*


Karanlık, bildiğin karanlık ve güneşin doğmasına bildiğimiz sabahın başlamasına en az bir buçuk saat var şu an..oysa herkes gün başladı diye yola çıktı işine veya okuluna doğru..bu zorlamaya her sabah ayrı bir sitemim oluyor çünkü anlamsızlığı ve gereksizliği bende mağlup..dün murathan mungan ile yapılan sohbette geçmişti, insanın hevesini kıran bir ülke burası, gittikçe de öyle hatta bence kırılan sadece heves değil artık daha büyük damarlar zarar görüyor..sabah sabah deme gece gece nerden çıktı bu konular dersen aslında hep burada ama konuşulmayınca yok olacağı sanılan büyük sorunlar gibi lök gibi duruyor işte odanın ortasında...etrafından dolanıp duruyoruz..ayağımız takılıyor ve düşüyoruz aslında lakin düşmeye de alıştık mı nedir..

bir şeylerin heyecanını taşımak, hayallerini kurmak çok güzel bence..tamam yeni yıl takvimsel bir şey ama insanı eğer hayata ve güzelliğe daha doğrusu umuda inandırıyorsa yeni yıl heyecanı da güzeldi.. kayboldu mu sence de.. ben etrafta göremiyorum..kendi içimde zaten yok..hayaller dersen eskisinden daha iyiyim bu konuda..bir ara kurumuş nehir yatağı gibiydi şimdi en azından bazı yeşermeler bazı biriken damlacıklar var.. bir arkadaşım hayal panosu yapar her daim, işin ilginci bir kısmı olur kesinlikle :))  belki artık daha çok inanmalı eskiden inanmadığı şeylere, bunu da bir denemeli gitmeden kalan sürede..

bilemiyorum sevgili okur.. yalnız enerji meselesi çok ilginç ve bütün mesele de bu..

kalbin enerjisi büyüktür bütün dünya enerjilerinden :)

L; leman, limon, lale, leylak ( selam olsun:),  lakerda, laterna, loş, lokanta, lamba, lümpen, lalettayin, liman, lokum, longoz , lüle..



*bizden başkalarına, onlara, çocuklara, didem madak


Yorumlar

  1. Sabah selamı çok iyi geldi, zira yazıda okuduğum ne varsa bünyede mevcut, azıcık aklı, kalbi, öngörüsü olan herkeste de mevcuttur zaten. O yılbaşı coşkusundan bende de hiç mevcut değildi bu yıl, ki ben bir kutlamalar, renkler, sürprizler kadınıyım. Dün sürüne sürüne ağacı çıkardım, yerini bile unutmuşum, zor buldum. İki yıldır yılbaşları hep Ankara'da geçti. Süsledim ışıldattım, az keyiflendim, akşam Gülşah Durbay'ın ölüm haberi geldi. Gel de keyfin sürsün. Neyse enseyi karartmayalım, daha kokina alacağım :) Şimdi de gidip bu yazının harfinin hatırlattığı şarkıyı dinleyeceğim, hem de Sibel Can'dan, valla Sezen'den iyi söylüyor. En bi güzel hafta olsun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Lale devri çocuklarıyız biz, zamanımıııız geçmiş/Aşka şarabından kimbilir en son hangi şanslı içmiş...............niırınırınımmmmm :))

      Sil
  2. Yorumlara doyamadım ama yazıma eklemek için Akgün Akova'nın kitabını elime alınca adıma imzalı olduğunu gördüm, unutmuşum. İthaf şöyleydi ve sanki sizin günlükler için yapılmıştı: Sevdiği sözcüklerin harflerini hep elinde tutsun ve hiç bırakmasın diye" :)) Kitabın adı da Elimi Tut Yeter...

    YanıtlaSil
  3. Yazmak ne güzel duruyor senin üzerinde Kum Çocuk :)
    Çokbüyük bir keyifle okuyorum her gün, bugün Leman'ı görünce, bir merhaba diyesim geldi çünkü ananemin adıdır ve sabah uyanmadan dakikalar önce ananemleydim <3 Bir anlamı olmalı bunun :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Rutin dışı-3

yazmak meselesi

hzr-2