hzr-6

 

Konum bildiriyorum:) kızımın kendi elcağzıyla yaptığı pankeklerden bir parça ve benim yaptığım üzerine bol tarçın döktüğüm bir fincan sahlebi alıp odama yazı masama geçtim..yazı masası çok havalı değil mi :)) dışarda ayazından insanın içini üşüten hava, rengini Karadeniz'den çalmış Marmara, her rüzgar esişinde tüyleri dalgalanan martılar, her durumda birbirine kur yapmayı kesmeyen bir grup güvercin ve ne zaman ortaya çıkacağını kesinlikle bilen "bilge kargalar" (severim) var..terasa sabah serçelere niyetle saksı içlerine çevrelerine ve değişik noktalara  döktüğüm ince bulguru baktım çılgın haylaz geveze sığırcık kuşları yiyor..nasip..arada da bir kaç serçecik eksik kalmıyor nasibinden..insan bişi yapıyor ama sonucunu kesinlikle kontrol edemiceğini bilse bile unutuyor..hepimize afiyet olsun ne diyelim.

her hal geçicidir ve insan hallerden hallere geçerek yol alır bunu biliyoruz..içindeyken geçmeyecekmiş gibi gelenler bile..geçen hafta sonu olan halimden eser yok şimdi :)) (şarkıyı hatırladınız) sevgili C. tabii ki ertesi günü yazını okudum ve evet tam olarak orada yazanları içgüdüsel belki yapmıştım yaptım yapıyorum..bu arada pazartesi masallarını özellikle bekliyorum bakalım bahta ne çıkıyor diye..anlam veren biziz ya var bi anlamı benim için..ama her yazın ayrı kuvvet oluyor bilesin..insanın insana iyi gelmesi diye bişi var..cümlesiyle kelime kelime dokunan ve bilmediği bir sonuca sebep olan yazanlar var..var yani..

çok film izlemeli bir hafta oldu onu söyleyim..

YES (2004)     BARAN (2001)    LA GRANDE BELLEZZA(2013)  güzeldi hepsi de..önerene sevgiler selamlar :)

ve bol bol Tolstoyla Anna dedikodusu yaptık..başka kitap okumuyorum..bu ara böyle biraz bu vibeda kalmak istiyorum..mevsim de uygun hem. ( kızma vibe ne diye kızımdan ikide bir duyunca takıldı kaldı, gençlik işte )

yağmayan kar soğunu bol bol yağdırdı ama yine de ilk üç dört gün çıktım yürüyüşe..

bol bol telefon görüşmesi yaptım arkadaşlarımla konuştum akrabalarımın gönlünü aldım..işler işler işler hep vardı hiç bozmadan kendimi çalıştım iyi çalıştım..kendimi tebrik edip kutladım hatta bazı süprizler yaptım kendime sevinsin garibim diye :)) gezmeyi çok özledim çünkü ne zamandır bir yerlere gidemedim..apartmandan bir komşum taşındı..

bir gün komşularımı anlatayım sana burda..yaklaşık yirmi yıldır aynı apartmanda oturunca biriken çok şey oluyor..benim mi bizim neslin mi tam bilemem ama farklı bir "aynı yerde kalma" yerleşme sabitleşme durumu var gibi geliyor bana..belki bu benim hayatıma ait bir özellik bilmiyorum..doğduğum semtte ve evde yaşadım evlendim bu semte geldim arada kirada oturduğum ev var sonra hop burası ve bunca sene..iş hayatımda öyle..mezun oldum beş sene ilk iş yerimde çalıştım..sonra büyük bir kuruma geçtim ve orada da on sene falan çalıştım..( arada istifa ettiğim bir sene ayrı kalıp geri döndüğüm zaman hariç) sonra iş hayatından çıktım..şimdi evden bir parça iş olsa da demem o ki hep stabil hep aynı yerler..bazı insanların çok hareketli göçebe yaşamları olması bu yüzden ilgimi çeker acaba nasıl diye..farklı şehirler ülkeler düşünemiyorum bile o bir tarafa sürekli farklı evler semtler işler...düşünemediğim için belki de olmadı...düşüncenin var bir gücü bunu biliyoruz da hayatta hiç o tarafa itmedi yani..biliyorsun iter kakar bir yerlere bazan..

velhasıl böyle bir haftaydı..şimdi beyler geldi dışardan( baba-oğul) eğlenmişler belli keyifler yerinde ve anlatacaklar bana..kahve daveti aldım kendilerinden :))

çok sade sıradan ve sakin olan bu haftam için şükür ediyorum..bunun en büyük zenginliklerden olduğunu bilerek ve sıkıldığım anların içinde bulduğum düşünce kırıntılarını zihnimde farklı rüyaların tohumu olarak gömdüğümü kendime hatırlatarak en önemlisi de rüya bu kardeşim valla rüya bu yaşadığımız diye kulağıma fısıldayarak gidiyorum..

sevgiler..